Perşembe, Mart 24, 2011

Ah Naciye ah :)

Az evvel dosyalarımı karıştırırken gözüme ilişi verdi eskilerden bir mektup. Bir zamanlar nasılda gülümseyerek hatta zaman zaman kahkahalarla okumuşsam aynı tebessümler yayılı verdi yüzüme. Tekrar paylaşılmalı diye düşündüm bi an ve kopyaladım hemen sayfaya. Dilerim okuyana gülücüklerle bir hoşluk olsun bencileyin.

Sevgili Naciye;

Seni ram'ının alamayacağı kadar çok seviyorum. Zipsiz, zapsız olduğun gibi... Seni ilk gördüğüm anda formatlandım. Bana öyle bir sistem transfer ettin ki, hiç bir komut artık beni senden ayıramaz. Seninle çoklu ortamlar da dahil, her ortamda mutlu olabileceğimi biliyorum. Senin megahertz'in beni de ateşliyor. Bakışların beni taa derinden scan ediyor. Sana çok güveniyorum, bu mektubumu başkasına forward etmeyeceğini de çok iyi biliyorum. Ben, seninle evleneceğim Naciye. Evleninceye kadar da söz; sana hiçbir şey insert etmeyeceğim. Evlenmeden önce DR NORTON'dan randevu aldım, ikimiz de usulen bir virus taramasından geçeceğiz. Merak etme hiç bilmediğim software'lerle ilişkim olmadı. Senin için hardware'i taş gibi diyorlar, ancak biliyorsun ki benim için software güzelliği hardware güzelliğinden önde gelir. Naciye, seninle biz çok dvd'ler seyredeceğiz. Sana evlilik yıldönümünde 24 hızlı rewritable dvd alacağım. Pembe slotlu kasamız, içinde nurtopu gibi hard disklerimiz olacak. Tatillerimizde ikimiz de birer windows gezgini olacağız. Daha sonra da ver elini internet. Sana güzel görünmek için öyle çok çalışacağım ki, üç hafta sonra karşına yirmibir inch plazma ekran gibi çıkacağım. Ondan sonra istersen beni duvarına bile asabilirsin. Akşamları dizlerinin üzerinde bir laptop gibi yatacağım. Asla uyku moduna geçmeyeceğim Naciye. Biz seninle ışıkları kapatıp kucaklarımızda klavye sabahlara kadar chat edeceğiz. Ancak ilk yıllarda senden biraz tasarruflu olmanı isteyeceğim, onun için screen saver, standbye modu vs. anlarsın ya açık dikkatli olmanı isteyeceğim. Salonumuzun baş köşesine babamın eski 10 megabaytlık bilgisayarını koyacağım, malum şark köşeleri bana hep çok sıcak gelmiştir, yanına da 5,25 lik disketler. O biçim nostalji olacak. Hatta yılbaşı akşamları tetris falan oynayabiliriz. Kendimizi hep geliştireceğiz, zaman hangi ram'i gerektiriyorsa uyacağız. Birbirimizden fikir download'unu bir gurur meselesi yapmayacağız. Aramızda ayrı gayri olmayacak, herkes birbirinin sörfüne saygı duyacak. O seni istemeye anasını gönderen herifin sitesini ***** ettim, anasını da hack edeceğim. Ben geleneklere sadık kalmak istiyorum seker Naciyecigim. TV kartını kız tarafı alırmış. Seni, çeyiz sandığındaki emek emek doldurduğun cd-rom'larla bekliyorum. Ben de sana amazon.com dan beş taşlı bir yüzük siparişi verdim bile. Nikahımız da da real player çalacak... Home page'indekilere de çok selam, her baytını öpüyorum, CPU'm daima seninle...

6 yorum:

  1. cok guzelll)))))))))))))))ay halen guluyorum)))))

    sevgilerimle Ayse

    YanıtlaSil
  2. Canım benim :) Ah minel aşk sınır tanımaz:):) hele hele böyle dile gelim türü:) Hep gülelim canım benim :):)

    YanıtlaSil
  3. Harika!..

    Ancak bu kadar inceden dalga geçilebilir..

    Bazen gülümsedim:) Bazen de kahkahayla güldüm..:)

    Hep derim hiciv zeki insanların işidir diye..:)

    Çok güzeldi dost çok güzel..:)

    YanıtlaSil
  4. Hayata dair konuları gözlemlerken bakış açısını değiştiren insanlar en dramatik olayları bile komedya yazar gibi dile getirebiliyor. Kalıpları kırıp bu tarzda yazabilmek çok eğlenceli hem yazanı hem okuyanı güldürürken düşündürmek üstadların elinden öpmek gerek:) Darısı başıma :)
    Teşekkürler arkadaşım hep gülelim:)

    YanıtlaSil
  5. Ah Naciye Ah ne yapın bu satte sen:)Beni güldürdünüz kim toparlar şimdi beni:):):) Ram yandı gitti:)

    YanıtlaSil
  6. Yeni bir Ram lazım desenize:):) Hayat hüzünlü bakacak kadar uzun değil arada gülmekte lazım dimi ama:)
    Işığınızla aydınlansın tebessümler:)

    YanıtlaSil