Cumartesi, Ağustos 11, 2012

Hoşcakal - Nuri Can




Hoşcakal

Not : Önce yandaki müzik kutusunu kapamayı unutmayın lütfen 
                                                                        Seslendiren Esin Dinçelli

Gidiyorum buralardan yalınayak ve üzgün
 önümdeki uçurumlara aldırmadan...
 asi... onurlu... ve ümitsiz...
 Bu şehri, bu yıldızları, bu düşleri
 bu hüznü, bu kederi terk ederek gidiyorum
 onurumu koyup başımın üstüne
 kör bakışlardan, sahte dostluklardan
 yalan hesaplardan uzaklara gidiyorum
 hoşça kal ayak izim, gönül gizim, yürek sızım
 hoşçakal...

 Varsın hayallerim kurduğum yerde kalsın
 o gerçekleşmeyen hayallerim.
 ardımda yaralı bir yürek
 kederli bir ömür
 ve yoksul anılar bırakarak
 çocuklara veremediğim umudum
 yarınlara taşıyamadığım sevdamla çekip gidiyorum işte
 hoşçakal gönlümün nazlısı, bağrımın sızısı hoşçakal...

 Gidiyorum başım önümde, gözümde nem
 duramam artık ey aşk, ey sevdiğim
 hüzne ve kedere boğulduğum bu şehirde duramam.
 hiç bir anı kabul etmiyor beni
 bedenim buz gibi soğuk
 yüreğim paramparça keder
 kış kadar soğuk ellerim
 ardımda yoksul bir sevda
 ve bana ait ne varsa bırakıp ardımdan gözü yaşlı
 çekip gidiyorum işte
 hoşça kal anlımın yazısı, kaderimin küskünü
 hoşçakal...

 Bütün yaprakları dökülmüş
 dalları kırılmış bir ağaç gibi hıçkırarak
 ve bırakarak ardımdan sırtımı yasladığım
 çınar ağacını yaslı
 meçhule giden acılar yüklü bir gemide
 uğuldayan rüzgarlara sarıp sesimi
 şarkıların sustuğu, aşkların vurulduğu
 limanlara gidiyorum sevdiğim
 hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
 hoşçakal

 Bir yıldız daha kaymadan gözlerimden
 sönmeden yüreğimde bir arzu daha
 ıssız bir köşede bırakıp kırgın gülüşlerimi
 düşlerimi hüzünlü bir fotoğrafa yükleyip
 çekip gidiyorum işte ey aşk, ey sevdiğim...

 Bir daha yağmamalı bu ihanet yağmurları
 ağlamamalı bu yürek bir daha
 yüreğimdeki acıları başka bir acıyla sarıp
 alıp dağların ve yıldızların gölgesini yanıma
 yüzümde kış, bakışlarımda kar
 yorgun akan bir ırmak misali
 kimsesiz sokaklara bırakıp yalnızlığımı
 gidiyorum sevdiğim
 hoşça kal gecelerimin yıldızı, karlı dağların yalnız kızı,
 canımın özü, gönlümün gözü yar
 hoşça kal...

 Bütün borçlarını ödedim bu sokakların, alacağımı aldım
 geri dönmez bir mevsimdeyim artık
 duramam ey aşk
 bu şehre sığamam bu hüzünle
 yoksa acılar üşütür beni
 kar kavurur anılarımı
 donar bakışlarım
 üşürüm... üşürüm ey aşk

 Sorma nereye, hangi dağın ardına?
 ne kadar uzağa varır yolum?
 kim yoldaş olur bana?
 dönüp gelir miyim yine bahar geldiğinde?
 çiçek açtığında mor dağlar
 sorma! ...

 Bak akşam
 vakit tamam
 uzak yıldızlara gözlerimi
 ayışığına sessiz gölgelerimi bırakıp
 yazıp gözyaşlarımı sabah çiğlerine
 sazımdaki hüznü, içimdeki sızıyı
 boynu bükük karanfilimi basarak bağrıma
 yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
 çekip gidiyorum buralardan
 hoşçakal nazlı çocukluğum, sevdalı gençliğim
 bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
 hoşçakal...
 hoşçakal...

 Nuri CAN


4 yorum:

  1. BİRKAÇ KERE DAHA OKUMUŞTUM VE HER OKUDUĞUMDA HÜZÜNLENDİĞİM BU ŞİİRİ ŞAİRİNİNDE PAYLAŞAN ESİNTİMİNDE YÜREĞİ DERT GÖRMESİN..

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten güzel bir şiir sevgili Vuslat ım değerli dost Nuri Can geçen gün bir kaç şiir yayınlamıştı ben de bunu seçip okudum klibi kendi resimleri ile yapacak inşallah klip yayınlansın onuda sizlerle paylaşmaktan onur duyarım.
    Bu arada yeni görünüm nasıl? Senin de onayınıve eleştirini almak isterim birkaç tema üzerinde çalışıyorum bakalım hangisi kalıcı olacak:)

    YanıtlaSil
  3. ...
    "Bir yıldız daha kaymadan gözlerimden
    Sönmeden yüreğimde bir arzu daha"
    ...
    belki de hoşçakal demek en doğrusu, tadında bırakarak...
    Sizin yorumunuzla daha da güzelleşen bir güzel şiir daha :)

    YanıtlaSil
  4. Teşekkürler değerli hocam tekrar hoşgeldiniz:) umarım tema hoşunuza gitmiştir.

    Hoşcakal demek gerekiyorsa demeli hemde geçiktirmeden demeli ki can daha fazla yanmasın... tadında kalsın aynen dediğiniz gibi:)

    YanıtlaSil