Pazartesi, Ekim 31, 2011

Bir Sevdadır Yaşamak

kör bir kuyuda hayat ışığıdır yaşamak...
kör bir kuyuda umut ışığıdır yaşamak...
düşleri gerçek yapmak...
dağlamak kanayan yarayı,
ağlamak doyasıya
...

şarkılı bir masaldır yaşamak.
bir özlem yangınıdır yaşamak
acısı,derdi hiç bitmese de...
inan yine de güzel yaşamak

kış gecesinde...
çamlar dolusu buğular.
yağmurda güneş görmek
seni sonsuz seyretmek
dağlamak kanayan yarayı
ağlamak doyasıya
 

Bir Sevdadır Yaşamak - Sevingül Bahadır

Pazartesi, Ekim 17, 2011

Dead Can Dance - Yulunga

Biraz mola :)  Lütfen önce  müzik kutusunu durdurun sonra da tam ekran izleyin :)



Çarşamba, Ekim 12, 2011

Bir Güz Daha Yaşanıyor


Bir güz daha yaşanıyor ... Hey hat!

Zaman zaman açan güneşle sonbaharın güzelliği garip bir şekilde huzur veriyor.
Ankara puslu, Ankara ağlıyor ama güz; gözlerimizin önünde tüm güzelliğini sergiliyor.
Bu gün okul bahçesinde telefonumla çektim bu görüntüleri ve aklımda geçen sene bu zamanlar yaptığım  programın giriş yazısı vardı. Eve gelir gelmez eski dosyaları karıştırdım derlediğim ve kendimce yorumladığım bu sunuş yazısı;  güne ne güzel yakıştı. Bu sezon yayınlara daha başlayamadım ama ilk yayınımı bu yazı ile açacağım galiba yine ve yeniden...


GÜZ ZAMANI
"Dün bir makalede bir yazı okudum. Yazar, sonbaharın gelişini anlatıyordu:
Sonbaharı, hüzünden buruk bir tat alan insanların sevdiğini söylüyordu. Tıpkı acı seven insanların acılı yemek yerken bir yandan yanan ağızlarından şikayet etmesi, diğer yandan da yediklerinden lezzet alması gibi…   Acıdan keyif almak!  Adeta ….  Acaba sonbahar insanlara neler hissettirir?
Kimisi için sıcak ve uzun geçen yaz günlerinin bittiğinin habercisidir sonbahar,kimisi için soğuk kışın kapıya dayandığının.Yani ilk aklıma gelen ya bitişti ya da başlangıç.
Oysaki sonbahardan zevk alanları hiç düşünmemiştim bugüne kadar!   Sonra fark ettim ki; tüm hüzünlü şarkıların bir köşesinde sonbahardan bir iz var. Neredeyse her şarkıya,her şiire ilham olmuş sonbahar ve getirdiği hüzün.  
Meğerse hüzünden zevk alanların ruh haliymiş sonbahar…    
İnsanı evine hapsedip, battaniyenin altına sokup,kışı çağıran sessiz bir çığlık gibi.Sıcak yaz günlerinden sonra esmeye başlayan ilk rüzgarların tenimizi tatlı tatlı serinletmesi önce insanların hoşuna gider.Ancak gün geçtikçe sertleşen o rüzgarlar,insanları kasvete ve sonrada eve sokar.
Ben sanırım, ilk esen sonbahar rüzgârlarından kısa bir süre zevk alanlardanım!  
Şimdi ise, sonbaharın bu ilk rüzgârlarıyla gelen tatlı serinlemeye kendimi bırakıp, kısacık sürecek olan sonbahar zevkimi yaşıyorum."

  Dökülen yapraklar üzerinde yürümek ve her adımınız da bir çıtırtıyla adeta sizinle konuşan fasl ı hazân... Elbisesini değiştirmiş doğa. Güz yaşanmakta... 

Bâd ı Hazân yüzünüze vurmuşken
Bergüzar edilmiş bize hüzün
Bu hüznün mesnevisini yazmak mümkün müdür acep?

Bu gece, sonbaharla tutuşmuş yüreklerden damlayan kelimeler var yolumuzun üzerinde. Umarız sizde keyifle bu tatlı hüznü yaşarsınız bizimle.
Penceremiz açıldı; havada müziğin ve şiirin büyüsünü taşıyan bir esinti.
Hadi durmayın açın gönül pencerelerinizi, dokunur yüreğinize…
  belki bir nota, belki bir dize …
 

...