Cuma, Ekim 23, 2015

Siyah Gözlerine Beni de Götür...


                       
        Seslendiren: Mustafa Nazif Duran



Daha dokunmadan kurudu irem 
Çöllere bir türlü yağamıyorum 
Yeni bir koşunun başlangıcında 
Biraz deprem sonrası 
Biraz şehir hülyası 
Bir kalp yangınından geriye kalan 
Siyah gözlerine beni de götür 
Artık bu yerlere sığamıyorum. 

Pembe uçurtmalar yolladığından beri 
Sarardı tiryaki menekşeleri 
Sonbaharın tozlu kafeslerinde 
Sevgi turnaları yakalıyorum 
Turnalar gidiyor; ben kalıyorum 
Avareyim, asudeyim, yorgunum 
Bilmiyorum neden sana vurgunum 
Erzurum garında banklar üstünde 
Uyku tutmuyor karanlıkları 
Yitik düşlerimi kovalıyorum 
Gölgeler gidiyor; ben kalıyorum. 

Binbir türlü kokuyorsa yaylalar 
Siyah gözlerine beni de götür 
Baharın koynundan koparıp sana 
İpek bir mendile sardığım yüreğimle 
Şehzade gülleri gönderiyorum 
Umutlar kalıyor; ben gidiyorum. 

Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini 
Kaptanları sorgulayan 
Yanından geçen küheylanların 
Korku tufanına yakalandığı 
Siyah gözlerine beni de götür 
Güneş ülkesinden gelen yiğitler 
Benzeri olmayan bir dünya kursun 
Cellat, ayrılığın boynunu vursun. 

Usul usul intizarı çürüten 
Bu hercai diken, bu çılgın arzu 
Sürüklüyor imkansız muştuların 
Eşiğine gönül vadilerini 
Bir ağaçtan düşen yapraklar gibi 
Düşüyorum tanyerine 
Ya topla yaralı kırlangıçları 
Ya da bu vefasız şarkıyı bitir 
Özgürlüğe giden tutsaklar gibi 
Siyah gözlerine beni de götür.
 
Nurullah Genç