Perşembe, Aralık 06, 2012

Suskun


  
 
 Sus, kimseler duymasın.
   Duymasın ölürüm ha.
   Aydım yarı gecede
   Yeşil bir yağmur sonra...
   Yağıyor yeşil.
 
   En uzak, o adsız ve kimselersiz,
   O yitik yıldızda duyuyor musun?
   Bir stradivarius inler kendi kendine,
   Yayı, reçinesi, köprüsü yeşil.
   Önce bendim diyor ve sonra benim...
   Ölümsüz, güzel ve çetin.
   Ezgisidir dolaşan bütün evreni,
   Bilinen, bilinmeyen ıssızlıkları.
   Canımı, tüylerimi sarmada şimdi
   Kendi rüzgarıyla vurgun...
   Sarıyor yeşil.
 
   Rüya, bütün çektigimiz.
   Rüya kahrım, rüya zindan.
   Nasıl da yılları buldu,
   Bir mısra boyu maceram...
   Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
   Bilmezler nasıl sevdik,
   İki yitik hasret,
   İki parça can.
   Çatladı yüreği çakmaktaşının,
   Ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde
   Çağlardır boğulmuş bir su...
   Ağıyor yeşil.
 
   Yivlerinde yeşil güller fışkırmış,
   Susmuş bütün namlular...
   Susmuş dağ,
   Susmuş deniz.
   Dünya mışıl-mışıl,
   Uykular derin,
   Yılan su getirir yavru serçeye,
   Kısır kadın, maviş bir kız doğurmuş,
   Memeleri bereketli ve serin...
   Sağıyor yeşil.
 
   Aydım yarı gecede,
   Neron, çocuk kitaplarında çirkin bir surat,      
   Ve Sezarsa, bir ad, yıkıntılarda.
   Ama hançer taşı sanki
   Koca Kartaca!
   Hani, kibrit suyu vermişlerdi üstüne
   Bak nasıl alıyor, yigit,
   Binlerce yıl da sonra
   Alıyor yeşil.
 
   Vurur dağın doruğundan
   Atmacamın çalkara,
   Yalın gölgesi.
   Kuş vurmaz, tavşan almaz,
   Ama aç, azgın
   Köpek balıklarıydı parçaladığı
   Bak, Tiber saygılı, suskun.
   Bak nilüfer dizisi zinciri.
   Bunlar bukağısı, kolbağlarıdır,
   Cihanın ilk umudu, ilk sevgilisi,
   Ve ilk gerillası Spartakus'un.
   Susuyor yeşil.
 
   Sus, kimseler duymasın,
   Duymasın, ölürüm ha.
   Aymışam yarı gece,
   Seni bulmuşam sonra.
   Seni, kaburgamın altın parçası.
   Seni, dişlerinde elma kokusu.
   Bir daha hangi ana doğurur bizi?
 
   Ruhum...
   Mısra çekiyorum, haberin olsun.
   Çarşılarin en küçük meyhanesi bu,
   Saçları yüzümde kardeş, çocuksu.
   Derimizin altında o ölüm namussuzu...
   Ve Ahme'din işi ilk rastgidiyor.
   İlktir dost elinin hançersizliği...
   Ağlıyor yeşil.
 
 
  Ahmed Arif
   

6 yorum:

  1. Esintim, sen ince bir zevk sahibi olarak güzel bir tını eşliğinde güzel şiirlerle alıp götürüyorsun bir yerlere. Bu şiir belki bir isyan, başkaldırış şiiri olsa da belki aşka belkide hayata.. Yanlış mıyım?..
    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  2. Rüya, bütün çektigimiz.
    Rüya kahrım, rüya zindan.
    Nasıl da yılları buldu,
    Bir mısra boyu maceram...
    Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
    Bilmezler nasıl sevdik,
    İki yitik hasret,
    İki parça can.

    Ben şarkılarla yaşıyorum herhalde sevgili Vuslat:) Fikret Kızılok bu dizeleri şarkı yapmıştı kimbilir ne zaman:) Şiir şarkıların kapı komşusudur ya bir şiir içinden çımbızla çekilen bu dizeler Hayata isyan dediğin gibi bir mısra boyu macera hepimizinki her harf parçamız işte rüya bütün çektiğimiz rüya kahır rüya zindan .... umarım birileri de benim şiirlerimi görür de şarkı yapar :))))

    YanıtlaSil
  3. Uzun zamandır okumamıştım bu şiiri..
    Teşekkür ederim değerli Esinti :)

    YanıtlaSil
  4. Ben teşekkür ederim değerli hocam:)

    YanıtlaSil
  5. 'Bir daha hangi ana doğurur bizi?'

    çok güzel paylaşımdı sevgili esinti..
    Ahmet Arif farkıyla..
    Sevgiler..:-)

    YanıtlaSil
  6. Teşekkürler sevgili Destiny:) güzel ışıl ışıl bir hafta sonu dilerim:)

    YanıtlaSil