Pazar, Eylül 21, 2014

Hang Davulu

Dünyada ne güzellikler var... Müzik ve huzur :)


          Hang davulu (Hang drum) (UFO'ya benzediği için "spacedrum" da denebiliyor.) Adı, Macarca ve Bern dilinde "el" anlamına gelen "hang" den türemiş "Hypnotic" bir çalgı...

          Hang, ilk kez 2000 yılında İsviçre vatandaşları Sabina Scharer ve Felix Rohner tarafından dünyanın farklı bölgelerinde gerçekleştirdikleri uzun araştırmalar sonucu geliştirilen bir perküsyon enstrümanıymış. Endonezya ve Güney Hindistan'a kadar uzanmışlar araştırma için. İçi boş iki çelik sac kabuğun birbirine yapıştırılması ile oluşturulmuş. Kucağa yerleştirilip el ve parmaklar kullanılarak çalınıyor. İlk tanıtımı 2001 yılında Frankfurt Müzik Festivali'nde yapılmış. Yaratıcılarına ait PANArt firmasınca İsviçre'nin Bern şehrinde üretiliyormuş sadece. 
           
           Güzel ve farklı bir şey... Teknolojinin doğa ve gelenekle, müzikle uyumu harika olabiliyormuş. :)
          
           İşte bir tane daha: Keyifli günler efendim :)



Kaynaklar: http://tr.wikipedia.org/wiki/Hang
                   http://ilgilibirbilgi.com/hang-davulu/
                   http://degnek.com/2059-hang-hang-drum-muzik-aleti.html

Cumartesi, Eylül 06, 2014

Eğitim Sevgi İle Başlar... Rita Pierson

Eğitim Sevgi İle Başlar...

Rita Pierson ne güzel anlatmış :)


Rita Pierson: Her çocuğun bir kahramana ihtiyacı vardır

Cuma, Ağustos 22, 2014

Merhabalar

Dönmek güzel mi acaba???? 
Aklım Yalova'da kalmışken yine buraya alışmak birkaç haftamı alacak galiba:) Eee kürkçü dükkanına döndük, kaçış yok, günlük telaşlar arasında ıskalanacak hayatın anlık güzellikleri...
Sızlanmak işe yaramayacak  biliyorum. Ama öyle işte ne yapalım:))

Bu yaz fazla görüntüleme yapamadım üzgünüm. 

  
Begonviller iki senede bu hale geldi. Yalova havasını seviyorlar Ankara'da da deneme yapacağım bakalım büyüyecekler mi, Gerçi geldiğimde arka bahçe tropikal ormanları aratmayacak şekilde otlarla kaplıydı ama begonviller yetişmez diye korkuyorum. Öyle güzeller ki . 






Fırtına öncesi bulutları Gudu ile birlikte izledik. ardından esen o kuvvetli rüzgar Gudu yu çok korkuttu. 




Karadeniz i aratmayan bu dalgalar iki gün boyunca bizimleydi. 


Fırtınanın ardından,  güzelim Yalova geceleri...


Dinlenmenin keyfi bu:)))


Efecan Eminönü'nde kaybolunca neler bulmuş neler,
Efecan ın objektifi bir başkadır...




Bu kareyi görünce eyvah dedim EYVAH! 
Yıllar evvel Dolmabahçe Sarayı arkasındaki yapılaşmadan dolayı hava akımı kesilmiş Saray küflenmeye başlamıştı. Şimdi ise durum " gitti güzelim saray" dedirtti bana... O zamanlar da elimiz erdiğince yetkililere ulaşmaya çalıştık durumu anlattık ama sadece bazı küçük tedbirler alındı. Kısmen küflenme ve nemin önüne geçildi. Fakat bu resim  Sarayın kaç yıl ömrü kalmış acaba diye düşündürdü açıkçası. Üzgünüm 
Bizans ta bile şehircilik meselesi çözülmüşken , 21. YY'da İstanbul u göz göre göre kaybetmek hiç hoş değil. On sene sonrasını düşünmeden bu yapılaşma şehir dokusunu mahveder,hava akımını keserseniz nem zaman içinde binaların içinde ki demirleri bile paslandırıp adeta çürütür, altyapı da yenilenmiyor 10 ailenin yaşadığı yere 100 aile kondurursanız gün gelir altyapı çöker...  Planlama teşkilatı çalışmıyor galiba:(   


Ortaköy'ün bile silueti değişmiş



Bu da benim yaz şarkım olsun :)