Salı, Mart 15, 2011

Bir Boşluk: Sobe Taşı



“varın altında yokluk, yokun altında varlık
başını kaldır da bak, boşluk bile mezarlık”   N.F.Kısakürek


bu kadar yazılmaz yalnızlık
billâhi, ancak bu kadar yazılmaz.
sözcüklerin âsî ve kaçkın yanlarında
cümle kurmaktan özürlü / ve kendini
bir tek kendini anlatmaya memûr
kendinden uzak şâir yanlarım benim.


içinde bulunduğun durumun tanımlanması açısından zor bir görev: boşluk. kendi ya da ancak kendim ile tanımlanabilen bir durumun, kökünden ayrılmaz lâhikası. lâhika ki; nereye gitsen senden bir adım önce, nereye baksan gözbebeklerinin içinde; acıyla karışık, hüsrâna gebe. tanımlar ötesi, tanımlanmaya muhtaç olmayan, bir girift yalnızlığın sobe taşı.

sen de ki; boşluktur bir yanım,
ama en çok doldurmakla mükellef
iki elim. bir baş için değil
senin, o'nun, belki herkesin.
bir bana baş olamayan yanlarım benim.

çocukluğumun çelik çomakları, kökünden kesilmiş iğde ağacı, talan olmuş avlusu, asfalt döşenmiş toprak yolları, yani içine bir dolu özlemi sığdırıp gözyaşları ile harmanladığım, nasır bağlamış avuçlarıma takılı kalan hüzün. içimde, umut kestiğim, kaybolan kalabalıkların, insanlığın kesik ve kesif nefesi: boşluk diyorum, gözlerim dalıp giderken uzaklara adı konulmamış memleketler arıyorum içinde bir nefes alacağım, uzaklaştığım vatan yanlarımdan.
 
bir büyük hüznü barındırır içimdeki
sokakların çıkmazları insan kokusuz
gözlerim uzakta; noktaya sevdalı,
en çok bilmediğim yerlerde kanayan
bir yaram: meçhûl yanlarım benim.
  
dönüp dolaşıp, kendimi hep aynı noktada bulduğum kitap kokulu dünyam, hâzır ve nâzır yokluğumun üstüne çöküp kalan boşluk. yani nereye dönsem varlık içinde derin bir yokluk, her köşebaşında mezar taşları, sokaklar içinde evler, evler içinde taze ölüler.

bir şehrin anatomisini çizerken, bir bilet daha kesiyorum, öldürdüğüm bütün şehirlerin adına. san’atkâr bir üslupla, düşünce ikliminin kapılarını aralarken, bir dünya bahşediliyor baştan sona boşluk; ki, çepeçevre rûhumu saran habis bir örümcek gibi kimi zaman öldürmeye nâzır kader. düş-ünce ikliminden rüyalarının, acıyan yanlarının deşifresi olur şiir: bir ömür yazmaya âmâde.

akıp giden zaman gibi serzenişle
zamanın tik-tak'larına esîr rûhum
her köşebaşında şehrin adımlarımla
bir sana ulaşmayan en çetin yol
bir bana şehir olmayan yanlarım benim.

âh aşk; hâletinden muzdarîb ve talan
kaç sürgün hayalinden ırak ve kurak
ikliminin esiridir. âh ile bak
ki, bir boşlukta gezinip durmakta zaman
adını unutmak ne büyük yalan
vecd ile âşiyân kalbimdir benim.

bana göre değil belki de, böylesi bir terennümünü zikr’etmek. ben ki zaman içinde, zaman ki benim içimde. aşk ile, aşk’tan öte, aşk’tan önce ve ez cümle vâroluş ile anılırken soluk; adı konulmamış diyarlara müctevir, rûhuna aşina ruhumdur benim. Akrep ve yelkovan kara zindan; her geçen zaman ömrümden çalınan, hayattan alacaklı olduğum yanlarım. Sen hayatın çirkini, sen hayatın en güzeli, sen hayatın cân dîde-i giryân; toprağa akıp kaybolan cânım benim.

Sana seslenmek yalanların en güzeli, kurduğum bütün cümlelerin öznesi. Varlığından muzdarîb, yokluğunda garîb; bir boşluğun ziyâde, terennümü ki boşlukta gezinip duran, en çok yokluğunla anılan zaman. Irak zamanlarda, kuytu köşelerde bîzâr, aşklar ki; adları en çok kurutulmuş çiçeklerle anılan, küf kokulu mektuplarda derin bir hüzünle, derin bir hüzünle ve hep derin bir hüzünle: ancak böyle yazılır “sen” ile başlayan her cümle.

sana hitap etmiyor hiç bir şiir,
bir boşluksun kalbimin tan yerinde.

Mustafa Nazif

12 yorum:

  1. ''her geçen zaman ömrümden çalınan, hayattan alacaklı olduğum yanlarım.''

    Alacaklıyız evet hem de çok..
    Galiba hep alacaklı kalacağız..
    Olsun..
    Borçlu olmaktan iyiydir herhalde..

    Saygı ve sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. Borçlu olup muzdarip olacağımıza alacaklı olup garip kalmayı yeğlemek... Kesinlikle alacaklı olmak en iyisi Katılıyorum aynı havayı soluduğum arkadaşım :)

    Saygı da sevgide benden bu tepen yedi tepeye doğru üfledim gitti :)

    YanıtlaSil
  3. :)

    Ulaştığına emin olabilirsin..

    Selam ile..:)))

    YanıtlaSil
  4. :) Hayat bir tebessüme alacaklı idi:)
    İyi geceler arkadaşım

    YanıtlaSil
  5. Şimdi bir şey söyleyeceğim ama, büyüklerime saygısızlık etmekten çekiniyorum açıkcası :) Ama ümit ediyorum ki, sevgili Deli Abim de, siz de anlayışla ve hoşgörü ile karşılarsınız, ne de olsa ben küçüğüm :)
    Hayattan alacaklı olmak cümlesine biraz takıldım açıkcası, tamam, insanlardan alacaklı olmakta sorun yok ama, hayattan alacaklı olmak! Biraz yanlış gibi geldi sanki... Ama biliyorum ki, siz büyüklerimin elbette bir bildiği vardır ve görünen anlamının dışında mutlaka başka bir şeyi kastetmişsinizdir :) Selam ve saygılarımla...

    YanıtlaSil
  6. Müsade ederseniz OZ'e cevap vermek isterim..
    Çünkü ''Hayattan alacaklı olmak'' cümlesine ben vurgu yaptım..

    Sevgili OZ;

    Hayattan alacaklı olmak mecaz,
    Bunu öyle anlamalısın..
    Yoksa hayatın sahibine hamd ediyoruz,şükr ediyoruz..
    Biz O'na borçluyuz..

    Zaten sevgili esinti de ince bir dokundurmayla kastımızı çok güzel anlatmış..
    ''Bir tebessüm'',hepsi bu..
    Bütün alacakları sıfırlayan..
    Hatta bizi borçlu duruma sokan..
    Sadece bir tebessüm..
    Yürekten,samimi..

    Saygı ve sevgilerimle..:)))

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar değerli Oz :) Hoşgeldiniz:)

    Güzel bir sorgulama idi sevindim doğrusu yazının ufak bir analizi gibi gelişen bu diyalog çok hoş oldu çok:)

    Değerli dost Budeliçocuk öylede güzel açıklamış ki sağolsun üzerine tek kelime etmeye hakkım yok.
    Ben sadece şunu demek istiyorum yaşınızı bilmiyorum ama bizlerde yaşlı değiliz :) Daha çiçeği burnunda hayattan alacağı tebessümleri biriktiren garibanlarız belki de ama yaşlı değil:):) Latife ediyorum elbette (sen yinede yaşa takılma :):) )
    içimizdeki çocuklar her daim şeh kahkaları muhteşem tebessümleriyle baki kalsın bu kubbe de :)

    YanıtlaSil
  8. "hayattan alacaklı olmak" :
    hayata vereceği olanların söylediği bir şeydir genelde... bu anlamda alacaklıyız... yaş'la alakalı olmasa da, tecrübe ile sabit olan şeydir...

    şiirlerin açıklamasını hiç yapmadım,
    hiç yapmamış sayın...

    mustafa nazif

    YanıtlaSil
  9. Anlık belki ama talan olmuş ruh iklimlerinden sızan ve heybemize bir tecrübe daha ekleyen hayat alacaklarımız birikmişken kelime kelime haykırmak..... Sobe

    Hoşgelmişsiniz üstadım

    YanıtlaSil
  10. "adını unutmak ne büyük yalan"
    "vecd ile aşiyan kalbimdir benim"

    Unuttum desek de unutulmaz o ad.. Hayatın ipini bırakır gibi anlarda, mesela uykuya geçişte, mesela yorgunluklarda, inatla kendini hatırlatır büyülü ad. Kandırıkçılık kendime işlemez.
    Bu arada, iki tane Osmanlıca söz paralamak kimseyi ihtiyar yapmaz sayın oz. 16 yaşında iyi Osmanlıca bilenler var, azıcık kitap karıştırıp.. "Ama ama ben küçüğüm ama" demek de kafa kağıdını buzlukta dondurmak değildir. Bugün pek kibarım, kendimi tebrik ediyorum :)
    Üstadlarıma saygılar.. Kusuruma bakmayınız, küçüğüm daha (!) :)

    YanıtlaSil
  11. :) Üstadımızın yüreğine sağlık hoca her şiiri muhteşem tıpkı sizin değerli yorumlarınız gibi:)

    YanıtlaSil
  12. hayattan alacaklı olmayı, gülmeyi unutan insanlara sorabilirsiniz... size çok şey söyleyeceklerdir...

    YanıtlaSil