Pazartesi, Mayıs 16, 2011

Hiç ummadığınız anlarda çalar hayat kapınızı...

Hiç ummadığınız anlarda çalar hayat kapınızı. Elinizin bulaşıklı olup olmadığına aldırmadan yapar bunu. Birkaç dakikalık bir gecikme, büyük bir aşkın başlamasına, bir çocuğun doğumuna, bir ayrılığın yaşanmasına engel olabilir. Bütün bu engeller, sizin yaşam çarkınızdır. Nasıl döndüğünden haberinizin olmadığı.

Zil sesi anlık bir uyanıştır bazen, öyle an olur ki kapının tıkladığını duymak için dikkat kesilir usunuz, oysa ne gelen vardır ne giden...

Duymayı düşlediğiniz, sizi uykunuzdan uyandıracak kadar güçlü bir sesse, boşuna beklemeyin. Hayat o kadarda adil değildir, başıboş bırakırsanız iç kulağınızı, o ne duyması gerektiğini düşünürken, es geçiverir inatla çalan hayat kornasını.


Zil zurna sarhoş olup dalınca hayatın içine, keşkeler asılır boğazınıza, keşkeler taşınması zor yüklerdir, bir yandan ah çekersiniz bir yandan beddua edersiniz yaşadığınıza. Yinede doludizgin gidiverirsiniz düşlerinizin üzerine.
Saçlarınıza düşen akların mesulü yine sizsinizdir, ayağınızın altındaki kır çiçekleri, düşlerinizdeki gülleri kıskana dursun, bir nehir kadar azgındır iç sesiniz. Çağlar durur, biri duyana dek işte o an kapı çalınmıştır bir kez daha, şans dediğiniz budur, budur kapınızda nöbet beklesin diye dua edip durduğunuz. İşte vakit gelmiştir...
Kaçırdığınız balık büyükse, oltaya kabahat bulmayın! Doğru zaman ve doğru yer için hazırlıklı olmalıdır insan. Pes edecekse daha yaşamadan yaşanılanlar için, hiç yola çıkmadan tıpkı bir taş gibi durmalıdır toprakta, "bir gün biri takılırda düşer" diye.
Küçük tesadüfler, hayatın iç sesidir! Adına ne dendiğinin önemi yoktur aslında, gözlerinize fer, dizinize bağ olur yaşananlar.

Bir koltukta oturup hayatı dikizlemekte sizin elinizdedir, bir koltuk olup hayata ortak olmakta... Seçimlerimiz hayatımızdır. Kaderlerimiz gibi!

İnsan inandığı şeydir, belki de inandığı kadar insandır.
Zoraki gülüşler bile en az gerçekleri kadar değerlidir, içinizdeki çaba gerçeği yakın kılar. Tutarsanız yakasını düşlerinizin ve gözlerinizi dört açıp, kulağınız kapıda beklerseniz, er ya da geç ya şans çalar kapınızı ya tesadüf...

         Ve gelene kapıyı açıp açmamak yalnız size kalmıştır!

2 yorum:

  1. Çok güzel bir yazıydı okuduğum. Evrende herşeyin bir enerjisi olduğuna değinilmiş aslında. Evrenin kendisi başlı başına bir enerji zaten. Bulanlar arayanlardır. İnce ve derin bir mevzu :)

    Paylaştığın için teşekkürler sevgili Esinti.

    Sevgiler, selamlar...

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler sevgili Arzu:) Pozitif enerjilerle dolu bir dünya hepimizin olsun. Gerçekten güzel tespitler sonuçta karar bizim neyi seçeceğimiz bu ise fark edebildiklerimizle alakalı.

    Sevgiler, selamlar:)

    YanıtlaSil